• ...

    Bir kalemle bin kelime yazıyorsak, bir silgi ile de, defteri sileriz sıkıntı yok!

  • ...

    Sadakat, Tek Kalıp Bir Elbiseydi, Kimine Bol,Kimine Dar Geldi...Dürüstlük, Çok Beyazdı, Temiz Tutamam Deyip Kimse Almadi...Velhasıl İnsanoğlu Çıplak Kaldı, Ar, Edep ve Haya Sığınacak Bir Beden Aradı.. Aşk'a Bir Vefa Borcu Kaldı...Onu da Allah İçin Sevenler Aldı.

  • ...

    Ne kimsenin köpeği oldum, ne de kimsenin köpeğiyle muhatap. Ben, ben oldum, gerisini boş koydum!

Bak IBRET Al... Yere Dusen Yapraga O Da , Eskiden Yukaridan Bakardi Topraga . .

14 Mayıs 2013 Salı

Dağlarda Aramayın - Sinan Gündoğ

Dağlarda Aramayın

Artık aramayın dağda haini,
Kimi parti kurdu, kimi türkücü,
Halbuki belliydi bunların ini,
Aramayın dağlarda artık bölücü.

Özgürlük ve demokrasi dağlarda olsa; 
Bizim köyde koyunlar; çoban olurdu,
Hakkını aramak silahlara kaldıysa,
Bizim avcılar gibi elleri boş kalırdı.

Soruyorum halkımıza? Özgür kimdir esir kim? 
Kimler sefa sürüyor demokrat kim vezir kim? 
Kahrını çektiğimiz apo denen rezil kim..? 
Kalemi kırıldı da ferman kimde izin kim? 

Adını koyamadım sağduyu ne ki? 
Güvenliği bırakıp taviz vermek mi? 
Yoksa hainlerin ekmeğine yağ sürmek mi? 
Duyu kaybı oldu beyler; tedbir gerekli.

Polise askere yetki verilsin,
Hainlik yapanlar, yere serilsin.
Apo denen o it idam edilsin,
Vatanı sevmeyen defolsun gitsin.

Patlayan bombaların haddi yok, hesabı yok,
Kaç terörist bıraktınız iflah olmaz, iflahı yok,
Yaşlı çocuk dinlemezler, bu itlerin kitabı yok,
Salmayında asın beyler, bu işlerin eyvahı yok.

Kim veriyor bu itlere bu cesareti,
Şehirlerin göbeğinde eylem yapacak,
Yeter ulan yeter delirtmeyin bu milleti,
Yoksa hepinizin kanı akacak.

Artık yürütmeyelim lafla peynir gemisini,
Kim ne söz veriyorsa getirmeli gerisini,
Memlekete zarar veren hainlerin sürüsünü,
Saymayın insandan, yüzün gitsin derisini.

Bağımsız bir devletiz biz, o şekilde yaşayalım,
Dik yaşadık bunca yıldır, öyle kalalım.
Bırakalım tavizleri, kaşınanı kaşıyalım,
Çizgilerimiz belli, aşılırsa savaşalım.



Sinan Gündoğ


Papatyalar Açtığında - Özcan Günergök

Papatyalar Açtığında

Papatyalar açtığında 
Hep kırlarda buluşur 
Seninle aynı oyunu oynardık 
çocukluğumuzdan beri 

Ben gözlerimi kapar
Bir ağaca yaslayıp başımı
İçimden sayardım
Bir, iki, üç...

Sonra gözlerimi açar 
Pes diyene kadar arardım
Seni bulamazdım 
Saklanmakta ustaydın

Kazanmanın sevinciyle koşup
Bana sarılman vardı ya 
Sarhoş ederdi beni sevgilim
Bir kadeh bile içmeden 

Söylediler inanmadım gittiğine
Görmez misin papatyalar açtı
Yine kırlardayım
Başımı yasladım o ağaca
Bak kapıyorum gözlerimi
Sayıyorum içimden
Bir, iki, üç...

Duymuyor musun sevdiceğim
Hadi artık pes dedim...



Özcan Günergök


Ecel Beni Sende Bulsun İstanbul - Fahrettin Savaş Coşkun

Ecel Beni Sende Bulsun İstanbul

Taşın toprağın altınmış meğer, 
Hasretin ölümle inan eşdeğer, 
Kısmet olur da geri dönersem eğer 
Ecel beni sende bulsun İstanbul. 

Yaban elin güzelliği olsa da cennet, 
Senden başkasına gönül vermiyor kıymet, 
Şu gurbeti aşıp sana erersem şayet, 
Ecel beni sende bulsun İstanbul. 

Geceleri rüyamda, gündüz düşümde, 
Hasretin yakıyor kor ateşinde, 
Üsküdar, Salacak Bağlarbaşı'nda 
Ecel beni sende bulsun İstanbul. 

Sıra dağlar önümüze çekse de perde, 
Bu hasret bitecek mutlak bir yerde, 
İster sokaklarında ister evimde, 
Ecel beni sende bulsun İstanbul. 

Baharı kışı yazı güzüyle, 
Son bir defa görsem dünya gözüyle, 
Hasretimi anlattım ben bu yazıyla, 
Ecel beni sende bulsun İstanbul. 

Savaş der; Kader bizi ayrı kılsa da, 
Kavuşmadan sana miad dolsa da, 
Ecel beni gurbet elde bulsa da, 
Toprak beni sende sarsın İstanbul.



Fahrettin Savaş Coşkun


Konser - Aziz NESİN

Konser

Şimdiden duyuyorum
Herşey birdenbire olacak
Şuramda bir kilcal damar
Ya da beynimde bir sinir ucu

O anda bi yerlere atilmiş eski bir kemanin
Yalnizliktan gerilmiş bir teli kopacak
Ya da terkedilmiş bozuk bir piyanodan
Tek notalik si minörden bir ses çikacak

Karanlikta ve yalnizken dinlemeli
Bu konser modasi geçmiş adamin
Yaşami boyunca sunmak isteyip de
Veremedigi ilk ve son konser olacak


Aziz Nesin


Baharın İlk Sabahları - Orhan Veli Kanık

Baharın İlk Sabahları

Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: "Sıkıntılar duradursun!"
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.



Orhan Veli Kanık


Açsam Rüzgara - Orhan Veli KANIK

AÇSAM RÜZGARA 


Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş. 
Maviliklerde sefer etmek. 
Bir sahilden çözülüp gitmek 
Düşünceler gibi başıboş. 



Açsam rüzgâra yelkenimi, 
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz 
Bir limanda bulsam kendimi. 



Bir limanda, büyük ve beyaz... 
Mercan adalarda bir liman. 
Beyaz bulutların ardından 
Gelse altın ışıklı bir yaz. 


Doldursa içimi orada 
Baygın kokusu iğdelerin, 
Bilmese tadını kederin 
Bu her âlemden uzak ada. 


Konsa rüya dolu köşkümün 
Çiçekli dalına serçeler. 
Renklerle çözülse geceler, 
Nar bahçelerinde geçse gün. 



Her gün âheste mavnaların 
Görsem açıktan geçişini 
Ve her akşam dizilişini 
Ufukta mermer adaların. 



Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş! 
İller, göller, kıtalar aşmak, 
Ne hoş deniz deniz dolaşmak 
Düşünceler gibi başıboş. 



Versem kendimi bütün bütün 
Bir yelkenli olup engine. 
Kansam bir an güzelliğine 
Kuşlar gibi serseri ömrün.

Orhan Veli KANIK




15 Nisan 2013 Pazartesi

Elveda - Bahtiyar Vahapzade

Elveda

Diyorum;
Sefası bitti ömrümün,
Şimdi dağa çıkarım, düze elveda.
Düze duman çöker, düze kar yağar,
Bahara elveda, yaza elveda...

Bahtiyar;
Derinde sızlayıp yaran,
Kalbini dağlayıp üzer herzaman.
Göze hüzün çöker, göze yaş dolar,
Sevince elveda, düşe elveda...

Şimdi özkökünden süzülen benim,
Özge budaklara dizilen benim,
Şimdi ne sen sensin ne de ben benim,
Biz ki biz değiliz bize elveda.




Şair:Bahtiyar Vahapzade